Enerji Verimliliği ve İş Görüşmesi

Ümit Bey erkenden uyandı. Yine yataktan kalkmak istemiyordu ama mecburdu. İş aramak, hayallerini gerçeğe dönüştürmek istiyordu. Yemyeşil kırların ortasında bir ev, şırıl şırıl akan bir dere ve derenin içinde yüzen balıklar istiyordu. Cıvıl cıvıl ötüşen kuşlar, horoz sesleri, uçuşan kelebekler… Ümit Bey, yüzünde gülümsemeyle yataktan fırladı. Pencereyi açtı. Kirli hava odanın içine hücum ediyordu. Hızla pencereyi kapattı. Elini yüzünü yıkamak için banyoya gitti. Musluğu açtığında birkaç damla su aktı. Yine sular kesilmişti. Dışarı çıktı. Gürültü, kalabalık, çöp yığınları iyice içini daralttı. ‘‘Biz insanlar şehirlerimizi ne hale getirmişiz’’ dedi. Hemen bir gazete aldı. İş ilanlarını gözden geçirdi. Sayfanın sonunda yer alan ilanı fark etti. Üniversite mezunu, İngilizce bilen bir eleman aranıyordu. Hayali olan işi sonunda bulmuştu. Enerji üzerine hizmet veren bu şirket tam da ona göreydi. Bu düzenden kurtulmak, kötü gidişata bir son vermek için bir adım atmalıydı. Bu işe ne olursa olsun kabul edilmeliydi. Şirket yetkilileri ile görüşmek üzere yola çıktı.

Bir şirkette aynı amaca sahip üç ayrı bölüm vardı. Bunlar su enerjisi bölümü, rüzgâr enerjisi bölümü ve son olarak güneş enerjisi bölümüdür. Her bölümün başında bir yönetici vardı. Yöneticiler her gelen müşteriye işlerin nasıl işlediğini ve yaptıkları işler hakkında bilgi veriyordu. Bu yüzden şirkete çok fazla katılım sağlanmaktaydı. Herkes konular hakkında bilgi sahibiydi. Bu şirkette işe girmek isteyen Ümit Bey üniversite mezunudur. Tüm yöneticilerle görüşecektir. Kendine uygun bölümü seçecektir. İlk önce çok merak ettiği su enerjisi bölümünün yöneticisi ile konuşmaya gitti. Su enerjisi bölümüne giderken her yerde barajlar ve elektrik devreleri vardı. Duvarlarda balık akvaryumları vardı. Balıklar renk renkti ve ahenkle yüzüyorlardı. Ümit’in bu çok hoşuna gitti. Yöneticinin odasına girerken kapıdaki yazı dikkatini çekti.  Yazı da ‘‘Yenilenebilir Bir Hayat BUGÜNDEN BAŞLAR’’ yazıdan oldukça etkilendi. Su bölümü yönetici Kemal Bey ile tanıştılar. Su enerjisi hakkında konuşmaya başladılar. Kemal Bey; ‘‘sularımız baraj santrallerindeki uygun fark yaratılarak türbinden geçirilir. Bu esnada su potansiyel enerjideyken o enerji mile dönüşür. Bu da evimizde kullandığımız enerjinin kendisidir’’ dedi. Diğer bölüm ile görüşmek için su bölümünden ayrıldı. İkinci olarak rüzgâr enerjisi bölümü yönetici Kasım Bey ile görüşmeye gitti. Kasım Bey ile yolda karşılaştılar. Kasım Bey rüzgâr türbinlerinin yanında konuşmayı teklif etti. Gürültülü olacağını düşünse de Ümit Bey teklifi kabul etti. Alana vardıklarında oldukça şaşkındı. Evlerindeki eski buzdolabı bile rüzgâr türbinlerinden daha çok ses yapıyordu. Rüzgâr enerjisi hakkında konuşmaya başladılar. Kemal Bey; ‘‘Rüzgar türbinleri sayesinde elektrik ihtiyacımızın büyük kısmını karşılıyoruz. Radyasyon son derece düşüktür. Ülkemizde yılın tamamında rüzgâr enerjisi üretilebilir. Üstelik başka depolama alanları sayesinde başka enerji üretimine ihtiyaç duyulmaz. Alanlarımızda tarım faaliyetleri de yapılabilmektedir.’’ dedi. Ümit Bey ülkenin her yerinde rüzgâr türbini ile enerji üretebilirim öyleyse diye düşündü. Üstelik şehirdeki kirli havaya da çözüm bulacaktı. Diğer bölüm olan güneş bölümüyle görüşmek üzere oradan ayrıldı. Güneş enerji sistemi hakkında bilgi almak için Antalya’ya gitti. Oraya uçakla giderken inişte birçok güneş paneli gördü. Son bölüm olan güneş bölümünde Hakan Bey ile tanıştı. Hakan Bey; ‘‘güneş enerjisi en temiz ve çevreye zarar vermeyen bir enerji türüdür. Sınırsız bir kaynaktır.’’ dedi ve devam etti. Herhangi bir atık bulunmamaktadır. Kışın ısınma amaçlı üretim yapılmaktadır. Tarımsal faaliyetlerin devam etmesi için güneş enerjisi kullanılmaktadır. Cep telefonlarımızı, bilgisayar ve diğer tüm teknolojik aletlerimizin elektriğini güneş enerjisi sayesinde üretiyoruz. Güneş enerjisi binalarda, sanayi tesislerine kullanılmaktadır. Birçok ulaşım aracı elektrik ile kullanılmaktadır. Bu bölüm ile görüştükten sonra Ümit Bey bir karar vermesi gerekiyordu.

Ümit Bey, görüşmeler neticesinde işin kendine uygun olduğunu anladı. İstediği gibi bir temiz hava, yemyeşil orman, tertemiz akan sular için enerji en temel ihtiyaçlarından biriydi. Tasarruflu kullanılmalı ve müşteriler bu konuda bilinçlendirilmeliydi. Yoksa ülke ekonomisi olumsuz etkilenirdi. İklim değişiklikleri olabilirdi. Zaman kaybı yaratabilirdi. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakılması gerekirdi. Kullanılmayan lambalar kapatılmalı, fişler gereksiz yere prizde takılı bırakılmamalıydı. Güneş enerjisi kullanan sıcak su sistemleri tercih edilmeliydi. Yeni bir bölüm açılmasını teklif etti. Gelen müşterilere bilinçli tüketici eğitimi vermeye başladı. Tasarruf yapmanın Dünyayı korumak için büyük bir adım olduğunu düşünüyordu. Bizler de ufak adımlar ile ülke ekonomisine katkıda bulunabiliriz. Böylece bizden sonraki nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.

UMUT AYBERK DURSUN