Mektup

Hayatının Çukurundan Çıkmak Zorunda Kaldığının Farkına Varan Güçlü İnsana;

Dışarıdan gamsız ve eğlenceli, içinde kırık, özünde tertemiz bir gençtin tanıştığımızda…

Aradan geçen yıllar içinde seni izlerken, bugüne kadar benim de içim acıyordu. İçinde olan yangını, sana her dokunduğumda, benim de aynı enerjide yaşadığıma eminim. Bu güne kadar sen neleri taşıdın…

Ancak geçmişi her geçen gün sırtlanırken, yaşadıkların seni dün olduğun yıkıma taşıdı. Buna artık bir dur diyebilmen, bugün kendinde bu yeni adımı atacak gücü bulman ve nefes almak için yaptığın bu çabanla geleceğe umutla bakabiliyorum. Artık kaldıramadığını kabul edebilmeni ve karşılaştığın bu fırsata bir şans vermeni çok cesurca buluyorum.

Attığın bu adımın, kendine gerekli değeri vermeyi özünde yakalayacağın bir deneyim olmasını diliyorum. Desteğinim, seninle gurur duyuyorum.

Herkesten çok kendine yük olmaktan vazgeçmenin zamanı olduğuna olan inancını, kendine olan inancını ne pahasına olursa olsun koru!

Kendine inan… Ben hemen yanında, sana inanmaya dünden razı bir can’ım. Sen inanınca ben ve herkes de inanacak... Bana da inan, gerçeği söylüyorum.

Sen savaşmaya harcadığın tüm gücü kendi arkana alıp küllerinden doğarken yanında olacağım. Güvenli alanınım.

Umarım şimdi anlatacaklarımın bir noktada bile olsa sana katkısı olur...

Beynine ne istediğini tam olarak söylemen gerekiyor. Detaylı, tanımlayıcı, olumlu ve güçlü kelimelere ihtiyacın var. Bu süreçteki başarının anahtarı bu olacak… Gelecekte de bunlarla ilgili çalışmalar yapacağını tahmin ediyorum. Karşılaştığında bu yazdıklarımı hatırla...

Ulaşmak istediğin hedefe büyük, hatta devasa bir tatmin koyman gerekiyor. Bu zorlu ve acılı süreci atlatmak için gerçek bir umut olmasına dikkat etmelisin... Bir de eğer değişmezsen, yaşamaya devam edeceğin ve sevdiklerine aktaracağın acıyı aklından hiç çıkarma... Bu ikisi sana ilerlediğin yolda devam etme gücünü verecek.

Sakin zamanlarında zihninin içinde dönen resim ve kelimeleri değiştirmek için pratikler yapabilir misin? Hataları, utançları, acıları geride bırakıp artık mutluluğa teslim olabilir misin? Kafanda, yine detaylarında kaybolacağın, tanımlayıcı, olumlu ve güçlü görsel ve kelimelerle dolup taşabilir misin?

Bir tanesinden başlayayım mı? Seni hayal ettiğim fotoğraf karesi; sıcak ve güneşli bir günde, yemyeşil kırların üzerinde, gözlerinin içinin güldüğü, sevdiklerinle can cana olduğun bir kare.  Başlangıç kelimeleri de; temiz kalpli, hassas, sevgi dolu, güvenilir, zeki, pratik, güçlü, saygılı, parlak, değerli, yeterli, vicdanlı, sadık, sevilebilir, güzel, çekici, seksi, komik, öncü, lider, çalışkan, paylaşımcı, uzlaşmacı, insan sever, hayvan sever, müzik sever, sanat sever, doğa sever, çok yönlü, dikkatli, sabırlı, inançlı, yaratıcı, deneyimli, cesur ve tabii ki güçlü... Bu listeye ekleyecek daha çok kelimen olduğuna eminim...

Psikolojide insan aşina olana çekilir diye bir bulgu var. Çocukluktan beri yaşanan her olay artık tanınmıştır, tanıdıktır. Seçim yapman gerektiğinde bildiğini seçersin. Bilinmeyenin riski, bizi konfor alanımızda tutar. Ama eğer bildik olan sağlıksız, mutsuz ve acılıysa onu hayatımıza kendi ellerimizle çekmeye devam ederiz. O seçimin arkasında ne deneyimler olduğu ile ilgili kitaplar yazabilirsin, biliyorum. Ne var ki sırf senin yaşadığın kadarı bile bence tüm insanlığımıza yeter...  Yani, tüm süreç boyunca, sana yabancı olanı tercih etmeyi aklından çıkarmamanı öneriyorum.

Şimdi, risk alıp altının üstünden daha mı iyi olduğuna bakma zamanı, eski acılarla hayatının sonuna kadar yaşamayı bırakma zamanı. Daha önce yapmadığın şeyleri yapma, sana yabancı olana kucak açma, deneyimleme zamanı...

Şimdi, uyanma zamanı, kendini kabul, saygı ve öz şefkat zamanı… Kendinle bütün olma, ve kalbine dokunma zamanı… Enerjiye, doğaya ve kendine inanma zamanı.  Umut zamanı… Teslimiyet zamanı…

Potansiyelini cesaretle gösterip hareket etme zamanı…Canlılığını hücrelerinde hissetme ve yaşama zamanı…

Bugüne kadar neler yaptın, nelerin altından kalktın… Hepsinin altından kalkacaksın, işte bunu hepimize daha önce defalarca hissettirdin. Bu sefer de hissettirebileceğini biliyorum.

Unutma;

• Zihnine ne istediğini tam olarak söyle.
• Ulaşmak istediğin hedefe büyük, hatta devasa bir tatmin koy.
• Zihninin içinde dönen resim ve kelimeleri değiştirmek için pratikler yap.
• Sana yabancı olanı tercih et.
• Her daim kendine inan.

Seni gönülden seviyorum. Özünü kucaklayacağın bir süreç olmasını dilerim.

Candan ve tercihi bir kardeşlikle,

“Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”

Şems-i Tebrizi