Ankara'da Ayrancı Yokuşu'nda bir pazar tezgâhında gördüğü siyah beyaz fotoğrafa dikkatlice baktı Hüseyin Bey.
Nâzım Hikmet'in yanıbaşında eski bir radyo duruyordu. Fotoğrafı derinlemesine incelemeye başladı Hüseyin Bey. Ve o anda bir fikir oluşuverdi kafasında.
Nostaljiye düşkünlüğü ile tanınırdı çevresinde hep.
Eski radyolar, sararıp solmuş fotoğraflar, antika eşyalar, adı sanı unutulmuş hayatlardan geriye kalan izler hattâ.
İşte o gün karar verdi bir dükkân açmaya. Ve kayıp giden zamanın izlerini yaşatmaya devam edecek eski eşyaları aramaya.
Taş plaklar, cızırtıların arasında inleyen nağmeler.
''Radyoda yanık içli bir keman, ağlasa nihâvend, acemâşiran'' dediği gibi şarkının, zamana damga vuran şarkıların peşinden gitmeler.
Kimi gün bir fotoğrafın, kimi gün de bir radyonun, pikabın peşine düştü Hüseyin Bey.
Yüreğinin acıyan yaralarına pansuman yapacaktı o eski taş plak nağmelerle çünkü, sade ve acı bir fincan akşam kahvesi eşliğinde.
Zamanın hızını yavaşlatacak bir çâre ararcasına, belki biraz yorgun ama yine de kırık bir ümitle.
Yine o bildiği şarkılara sığınarak, derinden ve sessizce.
SERPİL KAYA
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...
