Deneme

DENEME

Bir sabah uyansam ve haklılığıma kuşanıp umursamasam hiçbir şeyi. Üstelik, böylesinin mümkünsüzlüğünü bile bile. Sen anlatsan mesela, ben istediğim yerden anlasam, sonra oturup senin efendiliğinden ileri gelen o sessizliğini kendime haklılık yapsam. Tüm duygulara bodoslama dalsam. Hesap kitap filan yapmasam, gelişine yaşasam her şeyi.(meyletti) Hani öyle tipler vardır ya, yaşadığı her şeyin her hissin tanımını yapıp, duruma göre hizaya girenler. Analiz gücünü yediklerim.(kendide dahil yedi) Aklımın, mantıkla zaptedilmiş tüm köşelerini cebren ve hile ile boşaltıp, tutkularımla işgal etsem. ( En azından denedi)
Üst üste yığın olmuş zaten her şey; su'yun kaldırma, buz tutmuş zeminin kaydırma, tebessümün onarma kuvveti filan derken beynimin içi sarpa sarmış. Bir ben bilirim, en güzel ben severim, üstelik senin bildiklerin, beni sevip sevmediğin hiç umrum değilmis.
Bir de çok alakasız olcak ama nesiller boyu Nebahat Çehre gibi görüneceğime inancım tam bilin isterim.
Ayar mayar yok, oransız ve her şey göz kararı. Sonra işte mis gibi kulak memesi kıvama geliyorsun. Sistem olmayınca, arbede yok. Hatta olayın cılkını çıkarıp, bu manyaklığa inanmanızı beklermişim. Beklemek ne be! İstermişim. İstedim ulan. Düşünsenize overdose kaygısız bir gün. Bu sabah yüzü suyu hürmetine inanın işte, ölmezsiniz ya. (Ölmedi ama boktan hissediyor)