“Çünkü aslında her şey küçük bir yaşantıdan ibaret.”
Stefan Zweıg
Arayış içinde olan ruhların olağanüstü bir yaşantısı olmasa da, başlarına olağanüstü şeylerin gelmesi olasıdır. Bu olasılık belki de küçük bir olayı, bir günü veya bir geceyi olağanüstü hale getirebilir. Böyle hikayelere tutunuruz. Ve böyle hikayeler sıradan olsa bile anlatılanlarda olağanüstü bir şeyler bulmakta üstümüze yoktur. İsteklerimiz, arzularımız bu yöndedir çünkü. Olağanüstülük bizi kendine çeker.
Can Yayınları tarafından yayımlanan bir Stefan Zwieg kitabı olan Olağanüstü Bir Gece geçtiğimiz ay kitapçı raflarındaki yerini aldı. Yukarıda bahsetmeye çalıştığım gibi olağanüstü bir şey olmasını arzuladığımız hikâyelerin mihenk taşı diyebiliriz Zwieg’in bu hikâyesi için. 20. Yüzyılın başında Viyana’da geçen hikâye gayet sıradan bir günde, sıradan bir olayın başa gelmesiyle niteleyeceğimiz şekilde cereyan eder. Hikâyeyi olağanüstü yapan da budur zaten. Zwieg’in de işaret ettiği gibi, küçük bir yaşantıdan ibarettir her şey.
Hikâye şöyle bir girişle başlar:
“Bu sabah aniden, o olağanüstü gecede yaşananları kendim için yazıya dökmem gerektiği fikrine kapıldım, amacım, tüm olanları kendi doğal sırasıyla derli toplu görebilmekti. İşte o beklenmedik andan itibaren, olayların tuhaflığını yaklaşık olarak bile tasvir edebileceğimden şüphe duysam da, bu macerayı yazılı olarak anlatmak için açıklanamaz bir zorunluluk hissediyorum.”
Yaşanılanları yazıya dökmek. Anlatılıp geçilebilecekken ‘yazma eylemi’ içerisine girmek başlangıç noktasında dikkatimizi çeken en önemli eylem. O gece orada olağanüstü olan şey neydi sorusunu bize ister istemez sorduran bu seçimle okumaya başlıyoruz hikâyeyi. Kahramanımız Friedrich Michael Von R’ye ailesinden yüklü miktarda miras kalmıştır. Von R. para sıkıntısı olmayan genç bir burjuvadır. Antika eşyalara karşı ilgisi vardır ve beğendiği antikayı ‘ederi ne kadar’ diye düşünmeksizin satın alabilmektedir. Kadınları da sever. İstediği kadını elde etmekte hiç zorluk çekmez. İstediklerini zahmetsizce elde etmesi bir müddet sonra tatminsizliğe, amaçsızlığa ve hedefsizliğe doğru onu hızla sürükler. Boşluktadır. Varlıklı olmasına rağmen mutsuzdur.
Von R. bir Pazar günü at yarışı izlemeye gider ve o günün sonunda kendisinin ‘olağanüstü’ diye nitelendireceği bir gece yaşar. Her zamankinden farklı olarak eve yürüyerek dönmeyi tercih eder ve karşısına bir sokak kadını çıkar. Von R.’yi tavlamaya çalışan kadına karşılık Von R. eğlenmek amacıyla kadınla oyun oynamayı düşünür. Kahramanımızın yanına gelen kadın gayet samimi bir şekilde Von R.’nin koluna girer. Birlikte ağaçlıklı, tenha bir yere doğru yürümeye başlarlar. Von R. kadının para karşılığı ilişki kurma isteğini bilse de ilgisi ve sıcak yaklaşımlarından etkilenir. İlerleyen saatlerde iki serseriyle karşılaşırlar. Bu karşılaşmanın kendisinden para koparmak amaçlı planlı olduğunu düşünen Von R. bir müddet sonra meselenin hiç de öyle olmadığını görür. Bunun üzerine kendisi çok büyük miktarda hem kadına hem de serserilere para teklifinde bulunur. At yarışından kazandığı paranın hepsini onlara verecektir.
“Güvenlik ve refah gerçek insanın mutluluğu için yeterli değildir. Gerçek insan acı çeken, hata yapan yalnız bir varlıktır. Cam bir fanusta yaşayanlar yüzeyde ve yüzeysel kalmazlar mı?”
Olağanüstü Bir Gece insanın var oluşu üzerine yazılmış, var oluşun sorgulandığı bir hikâye. İnsan psikolojisinin ancak mücadele ettiği ortamlarda doyuma ulaşıp, mutlu olabileceğinin vurgulandığı hikâye boyunca Zwig insan psikolojisini çok iyi analiz etmekte. Olağanüstü Bir Gece Zweig’in Satranç ve Amok Koşucusu kadar etkili bir metin olmasa da tespitleri ve insan ruhuna ilişkin betimlemeleriyle yine tam isabet atışlar gerçekleştiriyor.
Okumanız dileğiyle.
Olağanüstü Bir Gece
Yazar: Stefan Zweig
Yayınevi: Can Yayınları
Türü: Uzun Hikaye
Çeviri: Şebnem Sunar
Yayın Tarihi: Nisan 2019
Sayfa Sayısı: 78
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile edebiyat dünyasına demir atmıştır. Kitapsever, kültür sanat meraklısıdır. Sevdiği, ilgisini çeken ne varsa a...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...