Sedat Delioğlu-Harfler Kolektifi

Harfler Kolektifi

“ Sessiz harf düşmesi gibisin

Yoksun ama

Yerin belli ”1

Gün batıyor ve akşamların renklerini kuşanan harfler, zamanların ve zeminlerin sürüklediği biçimlere kavuşuyor, eski ve yeni anlamlara omuzlar veriyorlardı. Bu anlamların etrafında savrulup saçılıyor, dağılıp dağılıp toparlanıyorlardı. 2

Birbirine yabancı başıboş aşıklar gibiydiler… gecenin koynundan dökülen gözyaşı misali dizildiler peşi sıra… Her biri kendi anlamını yüklenip zamansız, çekimsiz sözcükler için sarıldılar birbirlerine umutla. 3

Günün birinde son kez bir araya gelebilecek son kez anlamlı bir ses çıkarmayacaklar mı nasıl olsa, o zaman vakit varken kullan kullanabildiğin kadar sevgiyi oluşturanlarını…4

Alacakaranlığın akşama kavuştuğu bir anda, bir kaçı Zümrüdüanka kuşunun sesine takıldı, bir kaçı da kanatlarına düştü. O kanat çırptıkça patiska çarşaf gibi yırtılan göğün sonsuzluğundan yeryüzüne harfler yağdı. Yedi dipsiz vadiyi geçen insan, harflerin güzelliğinden nasibini aldı da bir şemsiyenin düzlüğünde yere düşen harfler toprağın suyuna karıştı.5

En az kalbimin içinden geçenler kadar çok, kafamın içindekiler kadar karışık bunca harf nasıl diziliyor da anlatıyor bütün hikâyesini illa bir dengede olmanın hükmüyle. İlhamını geceden alıyor gündüze çoğalıyor bütün harfler. Yaşam kadar hızlı, yaşanmışlıklar kadar derin dökülüyor kelimelere, cümlelerin tramvayı, ünlemlerin çığırtkanı, ve dahilerin nostaljisi,, aşkların öznesi, ayrılıkların gideni, kavuşmaların bağrı oluyor harfler. Gözlerine yerleşiyor kiminin, kiminin gitmiyor boğazından… Ayrıyken mülteci, bir aradayken memleket oluyor, cümlelerin ciğerine doluyor harfler… 6

Kiminde sert, kiminde yumuşak kiminde oldukça sessizdin… Sen suyun akışı, kuşların cıvıltısı, doğanın sesiydin. Ünlü ya da ünsüz olmak değildi mesele, seninle anlam buluyordu her şey. Gönül sesimdin alfabeden de öte, anlasana yüreğimin harfleri hep sendi.7

Seni anlatabilecek harfler arıyorum İzabel. Sesli, sessiz olmak zorunda da değil üstelik. Başı sonu çıkış noktası kimin umurunda. Eğer varsa ve mümkünse ve henüz Afrika’dan yayılmamışsa yeryüzüne ya da yeraltında inlemişse bir ruh, Gabriel fısıldamışsa gökyüzünden mesela… söyle bana seni nasıl anlatabilirim? Seni anlayabilecekleri harfler arıyorum İzabel herhangi bir şekli olmaksızın mağara duvarlarında, ceylan derilerinde, kürek kemiği ya da mermer sütunlarda görülmemişse, büyük, küçük, eğik dik yazılamamasından kime ne? Söyle bana seni nasıl anlayabilirler? Harfler arıyorum İzabel. Tüm dillerden soyutlanmış. Tüm kulaklar için üst perde. Kalbim durduğu yerde. Söyle bana seni zamansız nasıl yaşayabilirim.8

Harfler, göğün boşluğunda dönen kuşlar gibi uçsalar; bulutları aralayan gün ışığı gibi yol yol saçılsalar; yeryüzüne kanatsız yağmurlar gibi yağsalar; zaman denilen bilinmezden ağsalar da en sonunda gelip bir aşkın kalbine çarpıyorlardı işte.9