Eşinize yüklediğiniz olumsuz duyguları hiç düsündünüz mü.? Mesela öfkeleriniz,kızgınlıklarınız, hayal kırıklığı yada kırgınlıklarınız. İnsan genellikle duygularının yönünü, nerden geldigini, nereye gittiğini ve nereye evrileceğini bilemez. Çünkü günlük yaşamın yoğunluğu ve koşturmasından kişi kendi iç dünyasındaki fırtınaları fark edemez
Duyguların yön değiştirmesi olarak tanımladığımız bir psikolojik süreç vardır. Birine kızdığınızda eğer bu duygunuzu o kişiye ifade etmiyorsanız bilin ki çok büyük bir bir olasılıkla kızgınlığınız en yakınınızdaki kişiye yönlenicektir. İfade edilmemiş duygular da aynen su gibidir. Su nasıl yolunu buluyorsa, duygular da yönlenicek bir kişi mutlaka bulur. Eğer bulamazsa durum kötüdür zaten, depresyon kapıda demektir.
Burada şu soruyu sorabiliriz, insan neden hissettiklerini ait olan kişiye yönlendirmez? Burada birkaç faktör vardır ama en önemlisi ise bir başka yoğun duygu olan korkulardır. Özellikle de kaybetme korkusu duyduğunuz, ilişkide güven bağı kuramadığınız, çekindiğiniz kişilere gerçek duygularınızı söyleyemezsiniz. İş yerinde patron, korku bağıyla bağımlı olunan ebeveynler, güvenilmeyen arkadaşlar bu durumun belirgin figürleri arasındadır.
Korkan bilinç, korkuyu bilinçaltına gönderirken çevresindekileri analiz eder. Nedeni ise istemeden sahip olduğu duygu yükünü bir başkasına yüklemektir. Tam de bu noktada kaybetmekten hiç kaygılanmadığı, güvendiği kişi devreye girer. Bu kişi genellikle eştir.
İşte bu sebepten pek çok insan başka başka kişilere öfkelenip, acısını karısından, kocasından çıkarır. Karşı taraf ise durumdan bi haber, noldu şimdi diye şaşırarak kendini savunmaya geçer, Artık her iki tarafında kendini anlatamayacağı ve anlaşılamayacağı kavga, tartışma ve çatışma başlamıştır.
Buna sebep olan kişi yada kişiler ise o anda neye sebep olduklarından habersiz kendi hayatlarının içinde günlük yaşamlarına devam etmektedirler. Ya da belki onlar da başkalarından kaynaklı öfke duygularını eşlerine yükleyip, kendi kavgalarında savruluyorlardır.
Farkına varmalı ve büyümeliyiz. Yetişkince duygularımızı analiz etmek ve ait olduğu kişi yada kişilere, onları kırmadan uygun bir üslup ile ifade edebilmeyi öğrenme kararı almalıyız. Böylelikle hem siz öfke biriktirmez hem de eşinize olumsuz duygu yükleri yüklemezsiniz.
Psk.İlkim ÖZ
Evlilik ve Aile Terapisti/Yazar
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. ''Terapide 5 Soluk'' adlı eseri...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...