Mavi Misket

“ Hava elzem mesele… Yemekten, sudan da öncelikli mesele. Aç- susuz geçirebildiğiniz zamanla, havasız geçirebildiğiniz süreyi kıyaslamanız bu savı ispat için yeterli olacaktır…” diyor Havayı Koklayan Adam…

Hakkı var dediğinizi duyuyorum. Doğduğumuz çevreye verdiğimiz değerle onu korumaya çalışmak arasında büyük bir uçuruma sahibiz. İşte farkında olmamız gereken gerçekleri anlatan Havayı Koklayan Adam’ı gelin birlikte bir tanıyalım:

1975 yılında İstanbul’da doğan ve eğitim hayatı da İstanbul’ da geçen Bünyamin Sürmeli; İstanbul Teknik Üniversitesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’ nden mezun olan başarılı bir meteorolojist. Biz onu CNNTÜRK, Power FM’ den de tanıyoruz. Ayrıca Hürriyet ve Radikal gazetelerindeki yazılarından da…

Bize bütün yaşamın ihtiyacı olan havayı, hava olaylarını en yalın, basit haliyle aktarabilen özel bir insan da diyebiliriz kendisi için…

Dünya hakkında bildiklerimiz, bilmediklerimiz karşısında eziliyor. Kendimize bir şey anlatabilmenin, öğretebilmenin zor olduğunu gören sevgili Havayı Koklayan Adam, 2016 yılında Doğan Yayıncılıktan çıkan ‘Mavi Misket’ kitabının her sayfasında bize yeni bir bilgiden söz ediyor. Kitapta; “Ateş ve Sirkeli Bez” , “ Havanın Halleri” ve “Hava cıva, su kurşun” adında üç ana başlık altında insan gerçeğiyle karşılaşacağınız onlarca yazı var. Hepimize şaşkınlık veren olayları ve ne kadar tehlikeli olabildiğimizi bulacaksınız.

Şimdi yüzümüzü göğe, yönümüzü doğaya çevirelim. Tüm egomuzdan sıyrılarak, başka bir gözden bakalım dünyaya ya da dünyaya verdiğimiz zarara:

“Belirli zamanlarda dünya sıcak ya da soğuk dönemler yaşıyor. Dünyanın genel ısınma- soğumalarının nedeni astronomik, ama son dönemde dünyayı buzul çağından çıkartabilecek seviyedeki ısınma, bu astronomik değişimin çok ötesinde; yani dünyanın ve evrenin hareketlerinden beklenenin üzerinde bir ısınma var!

Nedenlerin başında, insanoğlunun yer yüzeyini bozması, ormanları yok etmesi ve fosil yakıtlarla atmosferin kimyasal yapısını bozması geliyor. Kimyasal yapının bozulması, dolaylı olarak ısınma farklılıklarına, sera etkisine, sonucunda da küresel ısınmaya yol açıyor...”

Hayatımızı nasıl kaliteli sürdürebileceğimiz, daha uyumlu yaşayabilme umudu hakkında bilgiler veren bu güzel kitapta yazarın okurla akıcı bir konuşma dilinde buluşması keyif veriyor.

“ …İstatistiklere bakıldığında dünya nüfusunun yüzde 11’i , yani 800 milyona yakın kişi hala temiz olmayan suyu içiyor. Maalesef istatistiki kayıt okumak kalbi ve vicdanı çok zaman harekete geçiremiyor. Bu nedenle şöyle anlatmaya çalışayım: Her gün yaklaşık 3 bin çocuk temiz olmayan su içmeye bağlı hastalıklar nedeniyle ölüyor, her gün 3 bin çocuk! Dünyanın bir ucunda çocuklar ölürken insanoğlunun suyunu kullanmakta iktisatlı davranıyor muyuz? Tabii ki hayır, zira kullanılıp kirletilen kaynak suyu miktarını son 50 yılda üç katına çıkarttık…”

Sizce bir günümüzün ne kadarı israfla doludur ? Kıyafette, yiyecekte, havada, suda israf… Peki sadece yiyecek israfını önleyerek iklim değişikliğini durdurabileceğimizi biliyor muydunuz? Burada hemen sözü Mavi Misket kitabına bırakalım:

“… İklim değişikliği diyeti -Klimataryen diyeti- . Duymuş muydunuz? Bulmuş olmayı çok isterdim ama itiraf edeyim ben bulmadım. Güzel bir hareket, bulanı takdir ediyorum. İklim ile vejetaryen karışımı bir kelime aslında. Audubon dergisinde 2009 yılında yeni yılda alınabilecek yeni bir karar olarak gösterilmiş. Hemen ne olduğuna geliyorum. Tüketilen ürünleri iklim değişikliğinin etkilerini göz önünde bulundurarak seçmek, karbondioksit salımı fazla olan gıdaları tercih etmemek, kırmızı et yerine tavuk ya da deniz ürünü tüketmek, en önemlisi de yiyeceklerin hiçbir kısmını çöpe atmamak, tabakta tek bir pirinç tanesi bile bırakmamak, elmanın ortasını, armudun sapını bile kullanmak…”

Bu kitabı okuduktan sonra insan olarak nerede durduğunuzu, dünyaya, soluduğunuz havaya ne kadar zarar verdiğinizi sorgularken bulacaksınız kendinizi. Aslında Havayı Koklayan Adam bu iç sorgunuzu önceden tahmin etmiş olacak ki atılması gereken adımları da yazmış. Burada iğneyi kendimize batırmamız gerekiyor.

Arı ölümleri, balıklar, kahve üretiminin azalması, kasırgalar, elektronik atıklar… Yirmi dört saatte dünyaya kattıklarımız, dünyadan çaldıklarımız bu kitapta. Kitabı okurken öğrendiğiniz her yeni bilgi, bir sonrakinin merakını büyütecek. Yazarın mesleki bilgisi, tecrübeleriyle şekillenen yazılarının arasında dikkatinizi çekmeyen, sıradan gelen olayların aslında ne kadar da hepimize ait olduğunu fark edeceksiniz. Bir sohbetin içinde ilerleyeceğiniz bu kitabı kısa sürede okumanızı dilerim. Teşekkürler Havayı Koklayan Adam…

Not: Bünyamin Sürmeli’yi takip etmek isterseniz Haber Global izleyebilirsiniz. Sosyal medyada takip etmeye başlamışsınızdır diye düşünüyorum J