Adıyla birlikte alt başlığına dikkat kesildiğimiz bir kitap Kaygı Döngüsünü Kırmak. Bu kitapta “Spor yapın, papatya çayı için, bulmaca çözün” gibi öneriler yok! Böylesine bir alt başlığın rahatlatıcı bir etkisi mi var yoksa kaygılandırıcı mı? İlk önce bunun konuşulması lazım, çünkü işte aradığım şey tam da bu diyemiyoruz. Ee ne yapacağız şimdi, diyoruz. Bize yıllardır söylenen, öğretilen, uygulatılan şeyler de önerilmiyorsa artık, ne yapacağız şimdi? Geldiğimiz noktada kaygı döngülerimizi kırmamızın yolu, yöntemi, uygulama biçimleri böyle birdenbire kırılabilir; yerine yepyeni yöntemler birdenbire getirilebilir mi? Çünkü bizler artık maskesiz dışarı çıkamıyor, marketten aldığımız tuzlu fıstık paketini yıkamadan açmıyor, tavuğu çamaşır suyuyla ovmadan pişirmeye kalkmıyoruz. Anksiyetik bir etkiyle abartıyorum zannedilmesin çünkü pandeminin de etkisiyle yaşamak için büyük çaba sarf ettiğimiz yerkürede gerçekten yaşanıyor bunlar. Bunca mikrop, virüs ve insan zihninin duygu-durum bozukluklarının varabileceği nokta düşünüldüğünde kaygılanmakta haklıyız. Zihnimize mıhlanan kaygılarımızı değil bu yüzden, tüm çivileri tamamen yerinden oynamış yerküremizde içimize işleyen kaygılarımızın iyileştirilmesinin yeni tedavi yöntemleri ile nasıl sağlanacağı.
Sosyo- ekonomik düzeyde gelinen noktada kendimizi bunalmış ve kontrolden çıkmış hissediyor; yeme bozukluğu, erteleme alışkanlığı, stres gibi günlük hayatınızı derinden etkileyen irili ufaklı ataklar yaşıyor; bir de hayatımızı esir alan minicik bir virüsle her an ölümle burun buruna yaşamak zorunda kalırken, sosyal medyada gördüğünüz herhangi bir içerikle kaygı denizinde boğulmaya devam ediyoruz. Sebepleri her bir kişiye göre değişmekle birlikte kimsenin inkar edemeyeceği duygu-durum bozukluklarıyla savaşıyoruz her gün. Neredeyse tamamıyla bireyselleşen kozmopolit dünyada en önemli savaş artık iki ülke veya üç beş ülke arasında çıkacak olan savaşlar değil, kişinin kendi bireysel yaşamının savaşını veriyor olması. Bu durum her bir bireyde ve günün sonunda toplumun tamamında büyük bir kaygı tusunamisine sebebiyet veriyor ki; en az iklim krizi kadar ele alınması gereken önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Böylesine devasa boyuta gelmiş kaygı döngüsünü yeni yöntemlerle kırabilir miyiz?
Dr. Judson Brewer kişisel sorunlardan tüm ulusların yaşadığı zorluklara kadar her alanda kaygının hayatlarımızı nasıl etkilediğini çarpıcı bir dille anlattığı Kaygı Döngüsünü Kırmak ile bağımlılıklarımıza farklı bir açıdan bakmamızı sağlıyor. Bu bağımlılıkların yarattığı kaygı döngüsünün basit ve düzenli alıştırmalarla üstesinden gelebileceğimizi danışanları üzerinden örneklerle aktaran Brewer tetikleyicileri keşfetmeyi ve çözüme giden yolda kaygıyı haritalandırmayı başarmamız için yakılması gerekli tüm ışıkları yakıyor neredeyse. ilk önce zihnimizin aydınlanması gerekli noktalara vurgular yaparak teorilerini anlatan Brewer laboratuvarında gerçekleştirdiği uygulamalar aracılığıyla beyin temelli teknikler kullanmanızın ve bilinçli farkındalık egzersizleri yapmanızın hayatlarınızı nasıl iyileştireceğini gözler önüne seriyor. Bu anlamda sinirbilim alanına da giren, psikoloji ile sinirbilim teorilerini de karşılaştıran Dr. Judson Brewer kaygı döngüsünü bildiğimiz yöntemlerin dışına çıkıp, yenileriyle değiştirerek kitaba konu olan o alt başlığın neden atıldığını da örnekleriyle açıklamış oluyor böylece.
Dr. Judson Brewer'ın yirmi yılı aşkın kaygı uzmanlığını sığdırdığı kitapta herkes adına boğuculuğu su götürmez bir gerçek olan böylesine zamanlarda kaygı döngüsünden çıkış yolunu bizlere göstermekle kalmıyor kaygının tüm kılcal damarlarına nüfuz etmemizi ve böylece "düşmanımızı" tanımamızı da sağlıyor. Anksiyetelerimiz maalesef ki en önem vermemiz gereken gerçeğimiz artık. Böylesine kritik bir gerçeği yok sayamaz ve ortadan tamamıyla yok edemezken her zamanki gibi tek sığınağımız işin uzmanları ve kitaplar olmalı. Eski normal diye bir şey yok, hiçbir zaman eski normaller geri dönmeyecek. Çünkü dünya -kaygı verici olsa da- neredeyse her an kendini yenilemek zorunda artık.