Y e n i d e n...  

 

 

 

 

Derin nefesler alıp hayatı yeniden içimize doyasıya çekeceğimiz, gücümüzü bir’liğimizden alıp, sevgiyi önce tam da kendi kalbimizde hissedeceğimiz, tutkuyla yaşayacağımıza sözler vereceğimiz bir güne selam olsun.

Biz kaldığımız yerden devam edeceğiz yaşama; umudun, hakkaniyetin, adil bir dünya isteğimizin, şiddet içermeyen bir dille kurduğumuz iletişimin savunmasına, buna dair dimdik durmaya, çalışmanın, üretmenin, inandığımız değerlerin yaşatılması inancıyla yolumuzdan yine keyif alacağız, düşlediğimiz dünyayı görebilmek için mücadeleye tam sürat devam edeceğiz.

Çünkü yaşam dediğimiz şey, başı-sonu olduğunu en başta bilerek satın aldığımız, karşılığında onu onurlandırarak yaşamak zorunda olduğumuz bu borç için dünyaya gelmek değil midir?

Kötü diye bir şey yok, olan neyse getireceği bir hayır da olacaktır,  sadece şifayı, hayrı idrak edebilmek için ihtiyacımız olan şey zaman, sabır ve sevgidir. Şifa da her zaman önce sevgidedir.

O zaman sınırlı zamanımızda her birimizin hak ettiği gibi; her sabah yine umutla uyanıp, oluşumuzu, halimizi güçlü tutmaya, kelimelerimizi sevgiden yana seçmeye, öfkeyi, şiddeti, ötekileştirmeyi savunanlara mesafemizi koymaya, iyiliği düşünmeyenler için de iyi dileklerde bulunmaya ama umutlarımızı yok etmesinler diye sınırlarımızı çizmeyi bilmeye, sevdiklerimize ise daha çok sarılmaya, zaman ayırmaya  ve en önemlisi sevgi niyetleri ekerek kendi varlığımızı yaşama en üst versiyonundan sunmaya dair sürecek emeklerimiz, hem de hiç bıkmadan...

Canlılığımızı fark ettiğimiz, hala alabildiğimiz nefesin kendi iç dünyamızla dışarıda gördüklerimiz arasında köprü kurduğunu hatırlayıp, sakince, bazen bırakarak yüklerimizi, biraz yavaşlayarak ve bu güzel dünyada sadece kötülükten beslenenlerin olmadığını, güzel insanların, canlıların, ağacın, yeşilin, hayvanın, suyun, güneşin de farkındalığı ile mucizelerini görmeye, doğayla ve yaşamla uyumlanmaya devam edeceğiz ve sahip olduğumuz kaynakların, insanların şükründe kalacağız elbette...

 

  • Bugün yaşamla kurduğun bağın ne olduğunun farkına varmaya, biraz omuzundakileri bırakmaya ne dersin?
  • Yaşama yeniden anlam katmak için bugün sen kim olmayı seçersin?

 

Çünkü senin olmayı seçtiğin kimliğin, düşüncelerin, duyguların, davranışların, deneyimlerinin de ne olacağını belirleyen olacak, unutma!  

Biz şikayetlerimizi sona erdirmeden, sorumluluğumuzu bilip eyleme geçmeden, bu döngüden kurtulmayı bekliyoruz. Geçmişte olanı, aynı düşünceleri ve davranışları, alışkanlıkları tekrar eder, kendimizi dönüştürmezsek, yaşam daha adil ve huzurlu olsun demek gerçekten anlamsızlaşcak ve bizler sadece almak isteyen, dışarıyı suçlayan olacağız. Oysa önce vermekle ilgili yaşam, sevgiyi, güven, huzuru, adaleti, nezaketi, hakkaniyeti, şefkati... Vermeden alamazsın, olmadan oldurtamazsın da. Mutluluk ve huzur içsel bir durumdur, özümüzden yaptığımız bir seçimdir.

Suçluyu dışarda aramaya devam ettikçe, sorumluluğu ele almadıkça, birbirimizi anlamaya niyet etmedikçe, öteki dedikçe, herkesin ihtiyacının da farklı ve öncelikli olduğunu anlamaya gönül vermedikçe, daima önce ben dedikçe, acımasızlaşıp, öfke kusuyoruz, sevgisizleşiyoruz birbirimize karşı anlayışımız da kayboluyor sanki. Kimse suçlu değil oysa, herkes sorumlu sadece; birbirine insan gibi davranıp yaşamasının sebebi olmaktan çok büyük sorumlu hem de.

Kendi mutluluğuna dair de dışarda kendi zihninde inandığın gerçekten başka bir etki de sorumlu da yok. O zaman mutluluk başkaları tarafından da yaşamamıza hazır bir tepside sunulmayacak. Onun için önce uyanmalıyız, kendi içimize bakmalıyız, zihnimizle çalışmalıyız, inandığımız vazgeçemediğimiz değerlerimiz nedir diyebilmeli, kim olduğumuzu ve olduğumuzla tamam olup olmadığımıza bakmalı, dönüşmeliyiz, olmak istediğimiz kişi için dışarda bir suçlu aramak yerine ben düşlediğim dünya için ne yapıyorum demeliyiz.

 

O yüzden şimdi yeniden ayağa kalmak, yeni şeyler söylemek, yeniliklerle eyleme geçmek ve bu mücadeleyi ve azmi sürdürmek gerek!

 

 

Sevgi her şeyi güzelleştirir

Umut edersen her şey mümkün olur

İnanç ve eylemle tüm düşler gerçekleşir

 

 

Umutla ve sağlıcakla

Aynur Görmüş

 

 

 

Yeniden, Yeni Şeyler Söylemeli

Yeniden, Yeni Şeyler Söylemeli

Image

Arzu KOLOĞLU

1978 yılında Niğde’de memur bir aile...

Image

Aynur GÖRMÜŞ

“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...

Image

Aynur KULAK

2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...

Image

Ayşegül EKŞİOĞLU

İstanbul’da doğdum, Pertevn...

Image

Burak KETENCİ

1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...

Image

Gülhan MERİÇ

1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...

Image

Hasan Ünal TEKAĞAÇ

1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....

Image

İbrahim KORKMAZ

1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...

Image

İlkay AKIN

Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...

Image

Psk. İlkim ÖZ

İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...

Image

Mehmet DEĞİRMENCİ

1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...

Image

Orçun OĞLAKCIOĞLU

Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...

Image

Özlem KALKAN ERENUS

1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...