Badem Çiçeği

Mehmet Değirmenci derKi

BADEM ÇİÇEĞİ


Badem ağacı bir başka sevilir Ege’de. Derin ayazların kesildiği, zemherinin yarım güneşlere karıştığı günlerde gözler badem ağacındadır hep. Cemreler teker teker düşerken, meltemler ısıtır kekik kokulu tarlaları. En başköşesindedir tarlanın badem. Gelinlik kız gibi, her an gitmeye hazır. Kuru dallar gördüğünde güneşi, yiğidini askere uğurlayan güzelin gözleri gibi tomurcuk tomurcuk ağlamaya başlar. Gözyaşları kanlı akar sanki beyaz mendiline kızın; ondandır sanki badem çiçeğinin beyaz ve pembe olması. Narin bir kelebek gibidir, nazlıdır; azıcık soğuk görse, rüzgar kuvvetli esse, boynu düşüverir. Güneş esirgemezse ışığını, cennet yeşili çağlaya dönüşüverir hemen iki üç gün içinde, bekletmez sevdiğini…

İlk meyvedir, ilk göz ağrısıdır, o yüzden çok sevilir. Çiçeklenmenin devri haftasında yeşil yapraklar arasında boncuk boncuk çağlalar serpişir. Payam toplama vaktidir artık. En güzel, en iri, en şerbetli meyvelerin olduğu ağaçlar seçilir. Her dalda ayrı bir çocuk, ayrı bir yürek görürsünüz. Kadifemsi yeşiller üzerinde özleyen eller görürsünüz. Avuç avuç çağlalar toplanırken, bir el torbada bir el ağızdadır. Serin bahar akşamlarında, kuzine sobanın başında bereketli sofralar kurulur. Yufkanın arasına yeşil, inci gibi çağlalar dizilir. Her lokmasında huzur vardır, bahar vardır, saflık vardır, çocukluğum vardır.

 

Derken temmuz sıcağında sararır otlar, ekinler, harman vaktidir. Çağlalar büyümüş badem olmuştur. Küçücük ellerde taşlar, badem kırmaktadır. Sütbeyaz tazecik bademler çocukluğumun neşesidir, eğlencesidir. Dallardan silkelenip kışa kalanlar, cebimdeki üzümün en yakın arkadaşıdır.


Yazdıkça o kadar çok hatıra gözümün önünde canlanıyor ki. Egeli olduğuma, köyde doğup büyüdüğüme, 80’li yıllarda çocuk olduğuma o kadar çok şükrediyorum ki; Çok şükür...


Bahar olup sana açmak için, nasıl bir zemheriden geçtiğini bilirsin, susarsın ve sadece seversin…


Bir parça pembe dalda, nakaratı sen kokan kaç türkü açar bir bilsen…


Ruhuma kimler neler yazdı neler çizdi hükümsüz cümlelerle; tek kelimesine bile dönülüp bakılmadı. Bir tek İMZAN mıh gibi çakılı kaldı : “BADEM ÇİÇEĞİ”


Yokluğuna dair ölü cümlelerin dilden dökülmesi gibiydi sanki kuru dalların budanması. Oysa ben her tomurcuğa yazdım duamı “sen açasın” diye…


Sen yılları say, ben saniyeleri; nasılsa payımıza takvimden aynı yaprak düşecek…

 

Mehmet Değirmenci

İstanbul - 2018

product

product

product

product

product

product

product

product

product

product

product

product

Image

Arzu KOLOĞLU

1978 yılında Niğde’de memur bir aile...

Image

Aynur GÖRMÜŞ

“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...

Image

Aynur KULAK

2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...

Image

Ayşegül EKŞİOĞLU

İstanbul’da doğdum, Pertevn...

Image

Burak KETENCİ

1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...

Image

Gülhan MERİÇ

1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...

Image

Hasan Ünal TEKAĞAÇ

1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....

Image

İbrahim KORKMAZ

1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...

Image

İlkay AKIN

Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...

Image

Psk. İlkim ÖZ

İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...

Image

Mehmet DEĞİRMENCİ

1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...

Image

Orçun OĞLAKCIOĞLU

Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...

Image

Özlem KALKAN ERENUS

1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...