Dışarıdan gördüğümüz güzellikler hep cezbeder ya peşinden gideriz ya da bize gelmesini bekleriz görüp gözettiğimiz o güzelliğin. Halbuki içeride neler olduğunu, bizi nelerin beklediğini bilmek için adım atmaya çoğu kez cesaretimiz olmaz. Onun da dışarı çıkıp yüzünü bize göstermesini bekleriz. Aksi durumda o bizim için sadece merak konusu olarak kalır. İçeriden sızan ışığın bizi hayrete düşürecek bir güzellik mi yoksa telâşa ait bir yangın mı olduğunu bakmadan asla bilemeyiz. Ömürde böyle değil midir sizce? Cesaret edip attığımız adımlar sayesinde çoğu kez güzel olanı yakalamaz mıyız? Yok olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda yeniden doğduğumuz anları unutmamamız gerekli bence.
Kadir Koltuk
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...