Sözlükteki kelime anlamı olarak eleştiri; bir insanı, bir konuyu, bir yapıtı, toplumun çoğunlu tarafından kabul görmüş “doğru” ve “yanlış” yönleri bulup ortaya çıkarma, gösterme ve inceleme işi olarak tanımlanır.
Sanatın eleştirisi ise; üretilen bir eserin değerini, anlamını ortaya koyma sürecidir. Bu süreç elbette önce bazı teknik incelemelerle başlar. Teknik incelemede örneğin bir resimse bu, eserin biçimsel özelliklerini, kullanılan malzemeleri, kompozisyonu, duyguyu, renk kullanımını, perspektif ve ışık gibi unsurları detaylı bir şekilde ele alır.
Bu aşamada, eserin yapısal ve estetik özellikleri hakkında nesnel bir değerlendirme yapılabilir.
Teknik incelemenin ardından, eleştirmen eserin içerik ve anlamını derinlemesine analiz eder. Bu analiz, sanatçının niyetleri, eserin tarihsel ve kültürel bağlamı, kullanılan temalar ve semboller gibi unsurları kapsar. Eserin hangi mesajları taşıdığı, izleyicide hangi duyguları uyandırdığı ve sanat dünyasında nasıl bir konuma sahip olduğu üzerinde durulur. Bu aşama, eleştirmenin sanatsal bilgi birikimi ve kültürel anlayışını kullanarak esere dair bireysel yorumlar katarak ortaya çıkan sonucun sözel hale getirilmesi diye açıklanabilir.
Sanatın eleştirisi; sanatçıyı, konuyu, bir eseri kendine ve üzerinde anlaşılmış bazı kavramlar ışığında değerlendirerek “doğru ve yanlış” yönlerini bulup göstermek, incelemek ve bu yorumlarla fikir belirtmek işi ya da tepki vermek olarak da ifade edilebilir.
Aynı zamanda eserin sanat tarihi alanındaki konumunu belirlemede de önem arz eder. Eleştirmen eseri diğer sanat eserleriyle karşılaştırabilir, sanat akımlarının içindeki konumunu değerlendirir. Böylece eser, daha geniş bir perspektif içinde ele alınarak, sanatın tarihdeki önemi ve etkisi ortaya koymuş olur. Bu değerlendirmenin sonucu sanatseverlere ve sanat dünyasına genel bir rehberlik sunar, eserin daha iyi anlaşılmasını ve takdir edilmesini de sağlar.
Sanat eleştirisi, sadece eserin değerlendirilmesiyle de kalmaz, aynı zamanda sanatçının yaratım sürecine, eserin üretildiği dönemin toplumsal ve kültürel koşullarına da ışık tutar. Bu yönüyle sanat eleştirisi, sanatı anlamak ve yorumlamak için vazgeçilmez bir araçtır.
Sanat ve yorum, sanat ve eleştiri birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Eleştiri ve takdir mutlaka üretene büyük katkı sunar. Üretilen eserin değerini ortaya çıkarmaya olumlu etki eder, başkalarına da eserle ilgili fikir verir. Her sanatçı için yaptıklarının alkış alması, takdir edilmek, ürettiklerinin başka yüreklerde de beğeniye ulaşması vazgeçilmezdir, yeni çalışmalara dair de daima motive edici, ilham ve güç vericidir. Geri bildirimler almak insanı gelişime, yeni üretimlere teşvik eder. Sanatın vazgeçilmezidir alkış almak, beğenilmek ve bir o kadar da eleştirilmek. Eleştiri illaki negatif bir şey de değildir keza, sanatçıyı da eseri de ilhamı da geliştirir, güçlendirir, yeni yaratıcı bakış açıları görmesine imkan sağlar.
Sanat aynı zamanda, akımları, farklı yaratıcıları, müzeleri, sergi alanları ve gösteri salonları ve benzeri birçok sunum alanlarıyla insan yaşamını kapsayan büyük bir sosyalleşme faaliyet alanıdır. Resim, heykel, müzik, edebiyat, sahne sanatları, tiyatro, sinema, fotoğraf gibi birçok sanat dalı, çeşitli bilim dalları ve felsefe açısından da incelenmektedir. Felsefe açısından sanatın değerini anlamak için de büyük düşünürlerin yaptıklarına ve söylediklerine de bakmak gerekir bence.
Eleştiri yapanlar, eserleri inceleyip, kusurları görüp doğru ya da yanlış olarak değerlendirme yaparak genelde yanlışları söyleyebilenlerdir ve bu yetkinlik gerektirir. Bu yüzdendir ki; eleştiri işin uzmanları ve bilir kişileri tarafından teknik yönden yapılsa dahi elbette hiçbir sanatçı eserlerinin olumsuz yönde eleştirilmesinden hoşlanmaz.
Ama diğer yandan sanatçıyı anlamaya odaklı olarak yapılan yapıcı eleştiriler sanatın gelişimine katkı sağlar, bilir kişilerin verilere ve tekniklere dayalı, ön yargı olmadan yapılan eleştirileri, eserin anlamını ve değerini daha da ortaya koymaya yardımcı olur. Her ne kadar sanatçı bireysel olarak eseri yaratan olsa da toplumlar ve kültürlerin gelişimi için de yaratılan eserin önemi büyüktür. Bu yüzden eserin eleştirisi bireysel olmamalıdır.
Eleştiri yaparken eleştirmen eserdeki birçok özelliği bir arada düşünmelidir. İşin tekniği, biçimi, eseri üretenin kültürü, sosyolojik yapısı, inançları, eğitimi, üretildiği dönemi, tarihi gibi birçok parametre göz önünde bulundurulurken elbette eser sahibinin tecrübesi, eseri üretmedeki özeni ve sahip olduğu kaynaklarının değerlendirilmesi de çok önemlidir. Eleştirmenler, toplumların sanata bakış açısını ve değerlendirmesini de iyi ya da kötü yönde etkileyebilme gücüne sahiptirler.
Sanatın olduğu yerde eleştiri, beğeni, takdir, alkış, onaylanma olmazsa olmazdır! Eseri eleştirenler gördükleri üzerinden kendi bulduğu anlamlarla eleştirebilir ya da sosyolojik ve tarihsel bilgiler ışığında da eleştiride bulunurlar.
“Edmund Burke Feldman” Bir sanat eseri eleştirmeye dair ve üzerine tartışmak için yöntem geliştiren ilk sanat eğitimcisi ’dir.
Eleştiriyi türlere ayırmıştır;
Onun modeline göre sanat eleştirisi; betimleme, çözümleme, yorumlama ve yargılama ile yapılır. Bu sistematiğin tüm sanat eserleri için uygulanabilir olduğunu savunur. Kısaca bahsedersek;
Betimleme:
Eserin kime ait olduğu, kullanılan teknik, eserin hikayesi, kullanılan, görünen nesneleri, dokusu, renkleri, biçimi mevcut. Kullanılan renkler canlılığı matlığı. Betimlemede herkes tarafından görülebilen, kişiselleştirilmemiş bilgileri içerir. Kişisel görüş yoktur, gerçek bilgileri gözler önüne serer.
Çözümleme:
Betimleme bölümünde verilen bilgilerin birbiri ile ilişkilerinden söz edilir. Eserin biçimsel özellikleri ve sanatın kullandığı elemanları ile ilkeleri arasındaki bütünlüğüne yoğunlaşır. Betimleme ile iç içe geçmesi mümkünlüğünden dolayı burada eserin ritmi, hareketi, oranları, birbiri ile olan dengesinden bahsederek biraz daha detaylı inceleme gerekir. Örneğin bir resmi incelerken perspektifine, ufuk noktasına, proporsiyona gölgelerin, ışıkların renklerle olan uyumuna kadar dengeye bakılabilir.
Yorum:
Bu bölüm eseri inceleyen kişinin sübjektif yaklaşımları da devreye soktuğu, tamamen kendi algılarıyla kendi yarattığı cümlelerle ifade ettiği, eserin eleştiriyi yapanda bıraktığı düşünce, duygu, anlamları dile getirdiği, doğru ya da yanlıştan bağımsız bireysel yorumlar olan bölümdür. Sanatçının vermek istediği mesajla ya da hikayesiyle, izleyenin yorumu bambaşka da olabilir.
Yargı:
Artık bu aşamaya ise eserle ilgili tüm teknik ve bireysel yorumların toplamına bakıldıktan sonra sonucunda eserin başarısının belirlenmesi aşaması denebilir. Esere hangi sanat anlayışına yatkın olduğu, eleştirmenin kendi yaşamında biçeceği değere, alıp almayacağına dair kadarına kadar tüm kararlar burada dile gelir.
Bu yöntemle bir sanat eseri eleştirisi örneğinin okunduğunda kavramlar da daha netlik kazanmış olacaktır.
Sanatla ve sağlıcakla
Aynur Görmüş
Sanat’la ilgili yazı serisi:
1-Bölüm- Aynur Görmüş-Sanatın Yaşama Katkısı (derKi Ekim-2022)
2-Bölüm- Aynur Görmüş- Sanatlı Bir Yaşama Doğru (derKi Kasım-2022)
3-Bölüm- Aynur Görmüş- Sanat Terapisi (derKi Mayıs-2024)
4-Bölüm- Aynur Görmüş- Sanatla Terapinin İşleyişi (derKi Haziran-2024)
5.Bölüm- Aynur Görmüş- Sanatın Eleştirilmesi (derKi Temmuz-2024)
6.Bölüm -Aynur Görmüş- Sanat ve Sanatçı Hakkında (derKi Ağustos-2024)
Kaynakça:
Edmund Burke Feldman Yöntemi ile ilgili bilgiler:
1-9 NİSAN 2016 ~ RASİM BASAK, PH.D.
https://materyal16.wordpress.com/2016/04/09/feldman-modeline-gore-ornek-sanat-elestirisi/
2-Dr. Öğr. Üyesi Gülsevim CAN GÜRBÜZ- Araştırıcı Sanat Eleştirisi ve Bir Sanat Eleştirisi Örneği http://www.sadab.org/FileUpload/bs701867/File/7.arastirici_sanat_elestirisi_ve_bir_sanat_elestirisi_ornegi1.pdf