Aynur Görmüş derKi
Gökkuşağı Dünyası Olabilmek
Dünya renksiz yada sadece siyah, karanlık bir yer olsaydı nasıl bir yer olurdu, hayal edebilir misiniz hiç? Gördüğümüz mavi denizi, gökyüzünü, yeşil ağaçları, sapsarı güneşi, kırmızı çiçekleri, meyveleri, mor menekşeleri, toprağı, hayvanları, insanları düşünün..!
Farklılıklarla dolu rengarenk olan bu güzel dünyayı unutup, bir an gözlerinizi kapatıp, her şeyin tek tip, tek renk olduğu bir dünyanın nasıl da yaşanmaz, tatsız bir yer olabileceğini hissedebiliyor musunuz? Renksiz bir dünya ihtimalini düşünmek bile çok zor eminim. Bizler doğduğumuz günden beri belki de hiç farkına varmadan, bu çeşitliliğin içinde yaşıyoruz, normal geliyor renksizliği hiç bilmediğimiz için. Oysaki hayatımızı nasıl etkiliyor; öğrenmemizde, algılamamızda, bazı şeyleri daha az veya daha çok sevmemizde renklerin, çeşitliliğin ne kadar önemli olduğunu düşünsenize. İnsanlara dış dünya ile bağlantı kurabilmesi için bir kaç duyu yetisi verilmiştir. Tanımak, tanımlamak için sadece duymak, dokunmak yetmez, görmek de etkilidir. Bu ayırımı sağlayan en belirgin özelliklerde renklerin etkisi çok büyüktür.
Renklerin varoluşu, uyumu insan hayatını eğlenceli zevkli hale de getiriyor. Çeşitlilik de bu yüzden önemlidir. Tıpkı renklerde olduğu gibi doğada var olan her şeyde çeşitlilik her zaman hayatımıza zenginlik katar. Düşünsenize mesela bir orkestrada tek bir enstruman olur mu, farklı seslerin bazen birbirine uyumu bazen zıtlıkları, birbirini bu şekilde tamamlaması, herkese farklı keyifler yaşatan onlarca sesi düşünün…
İnsan da doğada böyle değil midir işte; dini ,dili, ırkı, eğitimi, kökeni, hayata bakışı, tercihlerini gözetmeksizin farklılıklarımızla, birbirimize katabildiklerimizle, yaşamayı öğrenebilmeyi hayal ediyorum hep. Tabi bu çeşitliliği doğru yönetmezsek tehlike arz edebilir. Bunun için çaba gerekir, var olma şansı vermek gerekir. Ortak bir kültürde ama benzerliklerin değil farklılıkların desteklenmesi gerekir. Amaç ayrımcılığın önüne geçerek farklılıkları avantaja çevirmek olmalıdır her zaman.
Farklı kültürlerin varoluşu farklı bakış açıları, alternatif hayatlar ,yaratıcı fikirler getirir. Esnek bir bakış açısı sayesinde de değişimlere kolay adapte olunabilir. Bu şekilde de yaşamımızı zenginleştirebiliriz.
Çeşitliliğin korunmasında, var olmasında bence bize düşen en büyük görev daha bilinçli, sorgulayıcı ve duyarlı olmaktır ; doğaya, evrene , canlıya, insana…
Sağlıcakla…
Aynur Görmüş
İstanbul - 2017
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat 1976 İstanbul doğumluyum. Akademik eğitimimi Kocaeli üniversitesi’nde Biyomedikal bölümünü tamamlad...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...