Kar yağdı, çok kar. Evlerin, çatıların üstü, sokaklar, pencere pervazları kar, hep kar. Sokakta tek bir kedi yok, hepsi bu hayatla başa çıkmaya çalışıyor, senin gibi, benim gibi.
Kar bana çocukluğun yalnızlığını, yavaş yavaş gidişleri, umudu ve umutsuzluğu, iyimserliği, hüznü çağrıştırmış olacak ki “Kibritçi Kız” masalı geldi, hafızama yerleşti. 1845 yılında Danimarkalı Hans Christian Andersen tarafından yazılmış bir masal, aslında bir Noel hikâyesi olduğu yazıyor kaynaklarda.
Karlı bir Noel akşamı elindeki kibritleri satmaya çalışan, çok üşüdüğü için tek tek kibritleri yakarak ısınmaya çalışan bir çocuğun öyküsü, bize göre… Peki ya onun gözlerinden baktığımızda ne görmüştük o çocuk kitabında? Yaktığı her bir kibritle bir hayale dalan, bir aileye, güzel bir akşam yemeğine, sıcak bir yuvaya kavuşan mutlu bir kız çocuğu. Ölümün yavaş yavaş kendine çektiği bu minik kız ellerinin arasında yaktığı her bir kibritle, yüzünü aydınlatan her bir alevle büyükannesine biraz daha yaklaşmıştı.
“Derken yıldızlardan biri kaydı ve gökyüzünde alevden uzun bir çizgi bıraktı. Şimdi birisi ölüyor!” dedi küçük kız, çünkü kendisine iyi davranan tek kişi olan, ama uzun zaman önce ölen yaşlı büyükannesi demişti ki: “Ne zaman bir yıldız kaysa, ölen birinin ruhu gökyüzüne yükseliyor demektir!”
O hüzünlü hikâye “Isınmak istemiş! dedi herkes. Ama onun ne güzel şeyler gördüğünü, kibrit alevinde ne düşler gördüğünü kimseler bilemezlerdi ki.” Sözleriyle sona erer.
Yıllar sonra bu hikâyenin aynı kalp sızısıyla kendini bana hatırlatması sadece kardan değildi aslında. Geçtiğimiz günlerde bir sabah uyandım, internette bir haber okudum, kalbime bir ateş düştü. Tam o anda bu dünyanın gerçekten çok büyük bir sınav olduğunu ve vicdanlarımız sızlamadan bir günümüzün dahi geçmeyeceğini bir kez daha anladım. Haberin gerçekliğine inanmak istemedim ve o denli inanılmaz geldi ki; bu bir film sahnesi olmalıydı ya da gerçeğin kurgusu acıklı bire roman, ama değildi. Tıpkı bahsettiğim Kibritçi Kız öyküsündeki gibi soğuk bir kış günü masum bu kalbin bu dünyadan geçip gittiğini söylüyordu satırlar.
Okumuşsunuzdur, Ankara’da mahalle sakinlerinin Necla Teyzesi gecekondusunda beslediği kedileri, köpekleriyle kendi halinde yaşıyordu, Koruduğu sokak dostları belediye tarafından alınınca buna itiraz etti ve direndi. Bazı kesimler nedense Necla Teyze’yi hırpaladılar sosyal medyada, hakaret ettiler, yargıladılar, üzerine gittiler. Ardından ne tuhaf tesadüftür ki o derme çatma evinde çıkan ve nedeni belli olmayan yangında beslediği hayvanlarıyla veda etti vahşi dünyamıza. Hem de kedileri yanmasın diye evinde soba yakmadığı söylenen gecekondusunda. Çok acı. Bu haberin bende yarattığı etki sızdı sızdı ve kendi bağlantısına ulaştı. Çocukluğumda yüreğime yerleşen ıstırabın aynısıydı. İyiliklerin cezasız kalmayacağına mı inanmalıydım yoksa iyilerin bu dünya için zaten çok fazla olduğuna ve Allah’ın sevgili kullarını daha çabuk yanına aldığı söylencesine mi?
Necla Teyze 81 yaşında, yoksulluğun ağaç dallarından sarktığı o minicik bölgede artık yok, iyilik enerjisi yadigâr kalır mı bilemem ama kendimi inandırmaya çalıştığım hiçbir yanıt yüreğimi ferahlatmıyor, bu çocukluğa ait sızıyı hafifletmiyor.
Kim bilir belki de Kibritçi Kız’ın büyükannesiydi Necla Teyze ve bir zaman kırılmasıydı yaşadığımız.
Kar yağdı, çok kar. Evlerin, çatıların üstü, sokaklar, pencere pervazları kar, hep kar. Sokakta Necla Teyze’nin kedileri köpekleri yok artık, onlar bu hayatla başa çıkabilirlerdi ancak insanların bu şansı onlara vermeye niyeti olmadı.
sokakhayvanlarısahipsizdegildir
Ayşegül Ekşioğlu
İstanbul’da doğdum, Pertevniyal Lisesi, Mimar Sinan üniversitesi ve ardından İTü, eğitim hayatıma yön verdi. Uzun yıllardan beri İn...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...