Kendini Tanı ve Gerçekleştir
İnsanın hayatının kendi inisiyatifi dışında bir başlangıcı ve bitişi olduğunu kabul ettiğimizi varsayabiliriz . Ancak bu sürecin içerisinde yaşayacağımız yolculuğun nasıl olacağına, bu zamanı nasıl değerlendireceğimize ve seçimlerimizin karar vericisinin kim olacağını biz belirleriz diye düşünüyorum. Bu sebeple bu zamanın ve hayatımızın kıymetini bilmemiz, yaşam hakkımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bu yaşam döngüsü içerisinde de sürekli gelişim ve öğrenim içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Elbette kişisel değerlerin ve önceliklerin önemi kadar toplumsal değerlerde karakterimizin oluşmasında büyük önem arz ediyor. İlk varoluş zamanlarında sadece avlanma, beslenme, barınma, giyinme ile başlayan ihtiyaçlar varken, dünya her gün gelişti ve farklı topluluklar, ırklar, farklı ülkeler kendi değerlerini ve adetlerini, kendi ihtiyaçlarını, teknolojilerini icat ettiler ve bu ihtiyaçlar da sürekli değişti.
Kendini gerçekleştirme kavramını oluşturan Maslow insan ihtiyaçlarını beş temel kategoride incelemiş, ihtiyaçları hiyerarşik olarak ele almış ve insanın en alttaki ihtiyaçların karşılanmasının ardından bir üstteki ihtiyaçlara doğru yöneldiğini söylemiş ve bir ihtiyaçlar hiyerarşi piramidini oluşturmuştur.
İnsanın kendini tanıması ve gerçekleştirebilmesi için de Maslow piramidinin elbette en altından başlayan önce; yemek, içmek, nefes almak, barınmak, güvenli bir alanda hayat sürebilmek, ait olmak, sevmek, sevilmek, değer görmek gibi temel ihtiyaçların karşılanması gerekmektedir. Bu temel ihtiyaçların sonunda elbette elde edeceğimiz en büyük faktör sağlıklı olmaktır. Beden sağlığının dışında kendini gerçekleştirmekte en önemli parametre psikolojik sağlığın iyi olmasıdır. “Ruh sağlığı iyi biri ancak kendini gerçekleştirebilir” der Maslow .
Psikolojik sağlığın iyi olmasının tam karşılığı net olmayabilir, ama çoğunlukla; hayatı, evreni olduğu gibi kabul edebilen, önyargısız, pozitif olmayı başarabilen, derinlikli ilişkiler kurabilen, çözüm odaklı, kendini ve her şeyi sevebilen, yaşamdan keyif alabilen, yaratıcı insanlardır. Ama elbette bu özelliklerin hepsini birden bir insan üzerinde barındırmak pek kolay değildir.
Maslow’un temel prensipleri aslında bu sürece giren insanların ortalama insanlardan farklı özelliklerde olduğunu söylüyor. Maslow’un inancına göre; şartlar oluşabildiğinde , her insan eninde sonunda kendini gerçekleştirecek, gizli güçlerinin, yeteneklerinin farkına varabilecektir. Kişilerin kendi potansiyellerini , becerilerini fark edip, bunu sürekli geliştirmesi, öğrendiklerini hayatına uyarlaması, takip etmesi ve hayatın tamamından keyif alarak, kabullenerek yaşaması diye tanımlanabilir.
Temel ihtiyaçların çoğunun var olduğunu düşünürsek eğer , kendindeki o potansiyelleri fark etmek de yetmiyor, yetenekleri kullanma isteği, tutkusu da gerekiyor. Temel gereksinmelerinde doyum sağlayan insan kendini git gide daha özgür ve iyi hissedecek, sonuçta kendisinde var olan tüm potansiyelleri açığa çıkaracaktır. Yani tamamen kendisi olacaktır. Kendisi olamayan insanlar ise psikolojik olarak kötü hissedecektir. İnsanın, kendisi olma yolunda iyi olan potansiyel eğilimini desteklemesi, kötü olana ise ket vurulması gerekir.
Kendini gerçekleştirmek için pramidin içindeki bu temel ihtiyaçların tamamına da bir anda sahip olmamıza gerek yoktur. Belirli bir düzeydeki doyum da insanı bir üst düzeye getirebilir. Bu ihtiyaçlardaki öncelikler de kişilere göre değişebilir. Alt sıralardaki ihtiyaçlara doyum olmazsa bir üst düzeyde mutlu olamaz diye bir şey yoktur. Önemli olan kontrolün elimizde olmasıdır. İhtiyaçlarımızı, önceliklerimizi belirleyip, en önemlisi de nasıl bir hayat istediğimizi dayatılan kararlarla değil, kendi seçimlerimizle yaşamaktır. Seçimin bize ait olduğu bir hayatta sorumluluk vardır evet ama bu özgür hissettirir.
Şöyle de tanımlayabiliriz; Her insan kendi hayatının ressamıdır, buradaki hayat tuvaliniz gibidir. Fırçalar, bir birinden farklı ve rengarenk boyalar da sizin önünüze çıkan fırsatlarınızdır. Tuvalinizde kullanacağınız renkler sizin kendi seçiminiz, elinizden çıkan her görüntü sizin hayatı ifade etme, yorumlama şeklinizdir. Ruhunuz yorgunsa, hayata dair inançlarınız sizi karamsar yapıyorsa, çevrenizin ne dediği ile çok ilgiliyseniz , bu durumda resminizin renkli çıkma ihtimali pek yoktur. Ancak bütün bunlara rağmen hala içinizde ulaşmak istediğiniz resim renkli ise , emin olun koyudan açığa doğru belki adım adım ama eninde sonunda rengarenk bir resim ortaya çıkacaktır. Yeter ki hayatınızın direksiyonuna siz geçin.
İnsanın kendisini gerçekleştirmesi yolunda ; kendisini nasıl gördüğü, geleceğini nasıl planladığı, olaylar karşısındaki tavrı, tutumu, tepkileri, çok önemlidir, kısacası kendisini iyi tanımasına bağlıdır. Yetkinliklerini, yeterliliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini bilmesi gereklidir. Kendini tanımak sorgulayan bir tavra sahip olmakla başlar, bunun için ciddi emek sarf etmek gerekir, doğru soruların sorulması ve gelen cevaplarla yüzleşebilmek ve kabul etmek, sonra sabretmek ve sonucunda da gerektiği yerde düzeltici faaliyetlerde bulunmak, takip etmek döngüsü gerekir. Bu zaman alan bir süreçtir ve farkındalıkla yaklaşırsanız, süreç içinde, farklı olayların oluşumunda keşfedeceğiniz bir yolculuktur insanın kendini tanıması.
Kendini tanıma ve gerçekleştirme yolunda ilk adım kendinizle barışmak ve sevmektir. Kendini seven, olduğu haliyle kabul eden insan, çevresinin de farkında olur, öğrenmeye ve gelişmeye açtır, hep araştırır, keşfeder, sorumluluk alır . Yaşamı bir çocuğun kalbiyle görebilir, her daim meraklı ve öğrenmeye açık gözlerle bakan, saf ve her daim gülümsemeyi bilen….
İnsan sınırları olmayan, mucizelerle dolu bir varlıktır…. Keşfe çık ve gör
Sağlıcakla