Aynur Görmüş derKi
Hikayeci
Hikaye anlatmak bilgi aktarımının en güzel yöntemidir bana göre. En karmaşık olan konuları bile yalınlaştırır. Kolay anlaşılamayan olaylar, kişiler, ilişkiler, duygular, insanların algılayabileceği ve başkalarıyla da paylaşabileceği hale gelir. Eğlenceli ve dikkat çekici bir hikaye anlatımı, konulara odağımızı değiştirir. Bilginin daha fazla hatırlanmasını sağlar. Bu yüzden her yaşta insan için güzel hikaye anlatabilmek sahip olunması gereken önemli bir yetkinliktir. İnsanlar arası ilişkiyi geliştirmekte çok faydalıdır. Bunu günlük rutin hayatlarımıza eklemek gerektiğine inanıyorum.
İyi bir anlatıcı olmak için büyük malzemelere gerek yoktur aslında, tıpkı bir yapboz gibi kelimeleri tek tek işlemek gerekir. Olaya bir kaç karakter ekleyip, bir yer, bir de durumla başlamak yeter. En basit şeylerden bahsederken bile hikaye anlatıcısı gözüyle bakar, içine biraz da tutku katarsak, o şey anlatmaya daha değer bir hal alacaktır. Bu yüzden yaşadığımız hikayeleri anlatma biçimimiz davranışlarımızı da doğrudan etkiler. Davranışlarımızı değiştirmek istiyorsak, yaşadıklarımızı nasıl yorumladığımıza bir kez daha bakmamız iyi olur.
Eğer hikayelerimizin içinde hep hüzün varsa, üzerine düşünüp belki yeniden yorumlayabilir, bakış açımızı değiştirir ve hayatımızı yeniden daha pozitif olarak kurgulayabiliriz. Örneğin; geçmişte yaşadığımız acı bir tecrübeyi sürekli hatırlıyoruz diyelim ki. Önce bu olaya farkındalığımızı arttıralım, olayla yada kişilerle kendi içimizde yüzleşerek, bakış açımızı değiştirelim, yorumumuzu yeniden yapalım, belki bu yeni yorum sayesinde geçmişle barışarak geleceğe daha umutla bakabiliriz diye düşünüyorum.
Ya da çocuklarımıza kazandırmak istediğimiz alışkanlıklar, davranışlar varsa, bu yöntemi kullanarak başarılı olmamak neredeyse imkansız. Çocuğa direktifler verip, kurallar koymaktansa, hikaye oluşturup, o hikayenin karakterlerine çocuğu, arkadaşını, ebeveynleri koyabiliriz. Veya en sevdiği oyuncağına bir isim vererek, ya da oyuncakları konuşturarak, bu şekilde de konuyu hikayeleştirerek onun gözlemini yorumunu öğrenebilir, bunu oyuna çevirebiliriz. Oyunun sonuna da ulaşmak istediğimiz bir sonucu bağlarsak eminim vermek istenen mesaj yerine ulaşacaktır. Bu yöntem çocuklara aynı zamanda da dinleme alışkanlığı kazandırır ve yaratıcılığını arttırır. Ve paylaşamadığı bir sürü şeyi oyun yöntemi ile rahatça paylaşabilir, duygularını açmasına yardımcı olacaktır.
Yaşıyorsak zaten anlatacak bir sürü hikayemiz var demektir. Başkaları tarafından biçilmiş, kurgulanmış hikayeler yaşamışlığımız da vardır, hikayesini kendi oluşturanlar da. Hikayeler oluşturmak daha özgür ve yaratıcı kılar insanı. Hayatımızı ilginç hale getiren, yarattığımız kendi hikayelerimiz kadar başkalarının tecrübelerini gözlemleyerek güzel hikayelere dönüştürebilmek de başka meziyetdir bence. En renksiz olduğunu düşündüğümüz hikayeler bile farklı bir yorumlanış ile rengarenk olabilir. Hikâye anlatmak; insanın yaratıcılığını, zekâsını, duygusallığını ve bağ kurma ve dinleme yeteneğini geliştirir.
Bence hadi artık beklemeden kendinize hemen iyi dinleyiciler bulun ve hikâyelerinizi anlatmaya başlayın. Çünkü eminim herkesin anlatabileceği güzel öğretici hikayeleri, inanacağımız iyi kahramanları vardır.
Sağlıcakla...
Aynur Görmüş / İstanbul 2017
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat 1976 İstanbul doğumluyum. Akademik eğitimimi Kocaeli üniversitesi’nde Biyomedikal bölümünü tamamlad...
1978 yılında Niğde’de memur bir aile...
“Aynur Görmüş” Kimdir? 17 Şubat...
2005 yılında Günlerden Bir Gün romanı ile ede...
İstanbul’da doğdum, Pertevn...
1976 yılında İstanbul’da doğdu. Y...
1975 yılı Düzce doğumludur. Anadolu üniver...
1974 yılında doğdu. Amasya Merzifonludur....
1986 yılı Bulgaristan doğumlu olan İbrahim Ko...
Almanya’da doğdum. İlköğretim 1. sınıfı...
İlkim öz, Ankara doğumlu olup Hacettepe ünive...
...
1974 yılında Denizli’de doğdu. İstanbul...
Orçun Oğlakcıoğlu 1974 yılında Denizli’...
1989 yılında İstanbul Lisesi'nden, 1993'te...