Şiir Kliniği’ndeki toplu tesadüf ölümlerinin sonu gelmiyordu. Tükeniyorlardı. Tüm tesadüfler klinikteydi. Ya ölüyorlar ya da ölenleri izliyorlardı. Tanrının bile idrak yolları tıkanmıştı sanki. Olup biteni seyrediyordu. çekirdek çitleme sesleri duyulur, izleyici hafif gülümser. ünlü –...
Ben mutlu ve dolu dolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim ? Ben nasıl iyi bir insan olabilirim ? Bu iki soruya cevap bulmak büyük filozof Epiktetos’un tutkusuydu. Yaşamın anlamını , insan olmanın tam olarak ne demek olduğunu ve kendi varoluşumu sorgularken yolum kesişti ve öyle araştırmaya...
Plak tersine dönerken bugün ömrümün 45’liğini dinledim Sokak lambaları sönmeden Uyumadım Dinlendim Demlendim Sadeleşip büyüdüm Denizli’de doğup Ankara sokaklarında kaybolup İstanbul’da kendimi buldum Hayal kırıklarımın üzerinde yürüdüm bugün Yürüdükçe iyileşti yarala...
“İnsanın insana ettiği” dedi. Başını öne eğdi, sonra aniden sağa çevirdi. Masanın üzerinde duran kül tablasındaki sigarasına baktı. Nefes aldıkça dağ gibi yükselen ciğerlerinden ve kesik kesik solumasından sinirli olduğu anlaşılıyordu. Sigarasını bir hışımla aldı, ucunda bi...
Hayatlarımız nereye doğru gidiyor, pandemi günleri, karantina günleri, sokağa çıkma yasağı günleri bitince neler olacak, gelecek günler nelere gebe? Hiçbir fikrimiz yok artık. Daha önce hayatın akışına dair fikirlerimiz var mıydı, tartışılır. En azından bir seçim yaptığımıza emindik. Fakat şimdi...
Ben ki, Evcimen bir uçurtma. İpi, kuyruğu toplanılmış, Bir koltuğun arkasında, Küçük bir çocuğun uçurtması. Bakarak pencereden arkadaşlarıma, Mutlu oluyor sahibim. Arada çıkarıp beni de, Bakar durur renklerime. Hiç sesimi çıkartmadan, Beklerim sahibimin dizinde. Hiç üzülmem ki ben!...
Her yanımız izoleydi, Duvarlar ,örtuler ve maskeler... Ve bir virüs gibiydi aşk kanımızda, Dışarıda Corona , kalbimizde istilâ. Gözaltında bir seyir hâli bu, Dokunmak yasak, zehirli bir yılan gibi sarılmak. Ve bu tehlikeli hudutlarda, Aşk koyu kırmızı , damarlarımızdan...
Huzur Görünen bir sebebi yoktu hüznümün, benden daha asi gözümün yaşları.. Dinmek bilmiyor ki kalbimin umutlu telaşları.. Rafa kaldırdım acımasız zamanı ve aldığım bütün yaşları... ben unuttum mu geçmiş aşkları? Arıyorum içimde bir yerlerde karanlıkta el yordamı; birkaç kırık anı, ellerin, ken...
Sadece filmlerde ve düşlerde mi mutlu çocuklar, hayvanlar ve insanlar... Neden şu ahir ömrümüzde hayata hep düşünen ve hüzünlü gözlerle bakmak zorunda bırakılıyoruz. Neden? Bu hiç adil değil, hiç... Kendi dünyamda mutluyum ama kafamı biraz pencereden çıkarsam dünyanın hali, memleketin hali sıkış...
Başını kaldırdı. Karşı duvarın üzerini boydan boya kaplayan sarmaşığın arasında bir kıpırtı. Uğraştı, göremedi. Minik kıpırtı eşelendi durdu bir zaman. Ona zarar vermeyeceğini anlamış yine de inanamıyormuş gibi ürkek, temkinli kanat çırpışlarıyla uçuverdi. “Rahat bırakıyorum seni bak, ne ya...
Caddede yürürken karşıdan gelen sarhoş bir adam önümü keserek durdu ve kollarını açarak yolumu kapattı. Sanırım iki dakika kadar göz göze kıpırdamadan öylece kalakaldık... Böyle anlarda hayatın bir planı olduğunu düşünürken, içimden de her ihtimale karşı reflekslerimi hazır tutarım... Ağzında...
Bin dokuz yüz elli yılının şubat ayında soğuk geçen bir kış günü akşamı iki arkadaş çalıştıkları bankadan yorgun adımlarla ayrıldı. Yüzlerinde mesai bitiminin mutluluğu vardı. Gün boyu devam eden kar yağışı hala sürüyordu. Ayakkabıları karın beyazlığında iz bırakıyordu. İzmir’in Konak semti...
Arabanın camını açtığımda içeri giren kokuların çekiciliğini nasıl tarif etsem? Manzarayı anlatabilirim, katman katman bulutların bembeyaz yakınlığını, allı yeşilli yaprakların ve dalların titreyişini, yamaçlar boyunca uzanan dağ çileklerinin kızılını, Yaşar Kemal’in cümlelerinden düşmeyen...
Mevsim bahar. Dışarıda oldukça güzel bir hava var. Biz evimizdeyiz. Bugünün en şansızları bebekler sanıyorum. ‘Nasıl bir dünyaya doğduk?’ derlerdi diyebilselerdi. Umut ediyoruz ki onları bekleyen tek talihsizlik bu olsun. Ve yaşamlarında başkaca ayaklarına taş değmesin. çocuklar için...
Saklambaç oynuyoruz kaderimle . Ebe ben; saklanan sen. Kırka kadar saydım, kırk yıl saydım. Derinlerde, korkunç dehlizlerde, yalçın dağların zirvesinde, çöllerde, sağda solda, uzakta yakında, adı sanı duyulmadık memleketlerde herkesi buldum sobeledim de bir seni bulup "seni seviyorum" diye sob...
çiçeklerin aralarına siniyor güneş, Gökyüzünü kucaklayan çocuklar koşuyor Adımları işliyor yamaçlara Oyuncak bebeğine elbise diken kız çocukları Annesinin ellerinde seviyor saç örgülerini Daha bir yeşeriyor umutları… Yeniden diriliyor kainat Kahkahalar cana şifa oluyor Gözlerden...
Dün Meksika’daydım ve ruhuma çok iyi geldi. Tüm öğleden sonramı başkent Mexico-City’nin Coyoacán beldesindeki meşhur mavi evde ve onu çevreleyen muhteşem bahçede gezinerek geçirdim. Hiç acele etmeden, her köşesinin tadına vararak dolaştım durdum ve hayaller kurdum. Ye...