Sanat kuramı çalışmaları ve düzenlediği güncel sanat etkinlikleriyle tanıdığımız Meral Bostancı’nın John Heartfield ve Politik Fotomontajları adlı kitabı okurla buluştu. Bostancı’nın, Sanat Kuramı ve Eleştiri alanında “John Heartfield ve Nesne Yorumu” başlıklı yüksek lisan...
Son nefesini elimde veren çakmağı masaya dik durdurarak uzun uzun bakıştık:hayatimda bir çok kez yaşadığım tükenmişliklerle göz gözeydim o an. Umutsuzluk ayakkabı numaramı iyi bilir, çaresizlik beni boğuşma ustası bir çoban köpeğine benzetip kokumu aldığı yerden uzak durur fakat bu çakmağın h...
"Mevsim normallerinin üstündeydi yine yüreği, yorgun bir yazdan anca doğrultmuştu başını...Derin bir nefes aldı; alabildiğine mavinin huzuruna bıraktı yüreğini. Eninde sonun da üç dakikalık şarkılara sığan bir ömür için değmez dedi bunca kedere , kalbinin ritmini iki mavi arasında ki kızıl güneşe e...
“ Karma Felsefesi ” En çok tutunduğum bakış açısı ve yol haritasıdır “karma felsefesi”. Hep bu doğrultuda düşünmeye , buna göre davranışlarımı şekillendirmeye çalışırım genelde. çoğu zaman yanlış kararlar vermekten alıkoyar , daha toleranslı ve iyi niyetli olmaya sevk...
Yalnızlığım yalnızım derdimi kızımın çoraplarına anlattım bu habersiz yok oluşun kızına zaman adını vermişti dünya o sırada denizden bir anne sallıyordu ayağında gemiden bebeğini dünya ise dönüyordu zamandan kızının etrafında yalnızlığımın iskambil falları uçuşup dağılırken rüzgarda...
NÂZIM’IN BEYAZ PANTOLONU Bir toplumun her dönemi yeni bir şair gelişmesi için uygundur, ancak bu şairlerden çok azı şiire gerçek anlamda bir yenilik getirmeyi başarabilir. Nâzım Hikmet kendi doğal şiir yeteneği ile Türk şiirinde gerçek anlamda bir yeniliğin .ncüsü olmuştur. B...
DENEME Bir sabah uyansam ve haklılığıma kuşanıp umursamasam hiçbir şeyi. üstelik, böylesinin mümkünsüzlüğünü bile bile. Sen anlatsan mesela, ben istediğim yerden anlasam, sonra oturup senin efendiliğinden ileri gelen o sessizliğini kendime haklılık yapsam. Tüm duygulara bodoslama dalsam. Hesap kita...
‘Hayat üç bölümdür’ diyor Sartre. ‘Dünyayı değiştireceğini sandığın, değiştiremeyeceğini anladığın ve dünyanın seni değiştirdiğine emin olduğun… Sevdiğimiz birinin yaşamdan ufak ufak kaymasını çaresiz izlediğimizde daha çok hissederiz bu sözün doğruluğunu… Yürüyeme...
Rodin’in Heykeli Yavrum sana da her sabah eziyet oluyor böyle. Oğluma kaçtır söylüyorum. Hemşire kızımızın her gün gelmesine gerek yok diye ama anlamıyor işte. Annesine biraz fazla düşkündür canım oğlum. Halbuki ben iki tane ilacı alamayacak kadar elden ayaktan düşmedim daha. “Düşmedin...
Nereye gitsem Gitmiş olmuyordum sensiz, Göremiyordum gözlerinsiz, Sesin uzaklarda bir melodi Duymuyordum ne rüzgarı ne seli ... Ne söylesem söylemiş olmuyordum sensiz Cümlelerim öznesiz, yüklemsiz, Bütün eylemlerim istemsiz, Acılarım dilsiz Sancılarım sebepsiz Yönüm, yolum belirsiz Bak...
Hayat denen oyunun perdeleri benim için baba ocağı, babaanne yuvası iki odalı bir evde açıldı. Bu evde kışları odun kokusu, yazları üzüm rengi öğretilerin en şefkatlisi yüreğime kazındı hiç silinmemecesine. Ne kadar şanslı bir bebekmişim ki hem ruhum hem giyindiği beden onun ellerine emanet güven...
Yüzünü yere eğmiş kızılca bulutların sürrealist manzarasına dalıp da renklerinden, dizilişlerinden, biçimlerinden, saklı anlamlar çıkarmaya çalıştığım şu gökyüzü tuvaline, salkım saçak, boğumlu bebek kolları gibi uzanan, ve böylelikle bu yağlı boya tablosunu, beşik dönencesine çeviren çınar ağacı...
Avuç içlerime gizlenirdi gölgen, Bilinmeyen bir büyü gibi süzülürdün gönlümden Ağrıyan sol yanıma derman olurdun, Bir sen... Şimdi anılar belleğimde dans ederken, En neşeli şarkıydı gülüşlerin, çok eskiden... Şimdi siyah bir tablo Senden kalan bu eser! İyi etmek bir sana yakışır Kaldı...
İllegal bir ortaklıktı bizimkisi ; sıradanlaşmış gri bir yeryüzüne inat cennet mavisi sunan bir suç ortaklığıydı. Yasak elmanın mayhoş tadı, lâl kırmızısı şarabın buruk sarhoşluğuydu tutunduğumuz, saklandığımız, ve belki de avunduğumuz. Tek gerçekti Aşk, tek tutkuydu alev yangını gecelerd...
Sanki sen Sen bir şehrin içini kurutan ağırkanlı bir nehirdin Sevimsiz ve soğuk bir ip gibi Usulca akıp geçiyordun damarlarımdan Söndürüp ışıklarını bir şehir Nasıl gittiyse Silindin kalbimden ve aklımdan Temiz ölüm dediler Kuraklık dediler, göç dediler adına Olsa olsa bir katliamdı se...
Yokluğunla geçen her gecenin ardından Yeni bir umutla doğuyor güneş hayata Gözlerimi kapatıp, kollarımı açtığımda Sana sarılıyorum, doyasıya Ama nedense her zaman hep aynı hüzünle bitiyor Gözlerimi açtığımda ! Yine de sakın unutma İsmini sayıklayan, Ve seni seviyorum diye bağıran Biri...